Gelgelelim Yetişkinlerin Kariyer Yolculuğuna

Bir önceki yazımda öğrencilerin kariyer yolculuğuna nasıl doğru bir şekilde başlayacağını anlatmıştım. Şimdi sıra yetişkinlerde.

O kadar oku, ailen sana yatırım yapsın, sonra kendine yatırım yapmaya başla, eğitimler, mülakatlar, mutsuz iş yerleri, uyumsuz kültürler…

Yetişkinler ya mesleki doğru başlangıçlar yapmadıkları, ya meslek doğru olsa bile doğru sektörde çalışmadıkları yada kendilerine uygun ideal çalışma ortamını bulamadıkları için profesyonel yaşantılarında hep bir eksiklik duyabiliyor veya mutsuz olabiliyorlar.

Yanlış başlangıçlar yapan yetişkinler genelde ya aile yada rehber öğretmen/danışman kurbanı olabiliyorlar. Matematik ve fen dersleri iyi olduğu için mühendisliğe veya ekonomiye yönlendirilenler, sosyal dersler alanındaki başarısı eksiklik gibi göründüğü için fen alanında meslekler seçmeye çalışanlar veya dönemin popüler mesleklerine yönelmiş olanlar.

Peki bu yanlış başlangıçlar her zaman mutsuz sonlarla mı biter? Hayır, geçenlerde yanlış bir başlangıç yapmasına rağmen 44 yaşında benimle başarı hikayesini paylaşmak isteyen bir danışanımdan telefon aldım. Biz çalışmaya başladığımızda 42 yaşındaydı, o sene raporlarını beraber inceledik ve ona bir yol haritası çıkarttık. Bu yıl 44 yaşında ve geçen tüm zamanını pastacılık üzerine kurslara giderek, dersler alarak ve stajlar yaparak geçirdi. Bu çok büyük bir cesaret örneği, o yaştan sonra onun delirdiğini düşünen yakınları engel olmaya, eşi onu bir psikoloğa götürmeye çalıştı. Ancak o yılmadı ve beraber çizdiğimiz yol haritasında ilerledi. Beni yaptığı bir pasta ile ödül aldığını anlatmak için aramıştı. Çok gurur duydum ve heyecanlandım.

İkinci en sık rastlanan durum da kendileri için doğru mesleği seçmiş kişilerin yanlış sektörlerde çalışıyor olmalarıdır. New York’tan bir danışanım kurumsal bir şirkette finans departmanında çalışıyordu. Yakın zamanda daha üst bir pozisyona getirileceğinin haberini almıştı, bu konuda gelişim planı yapıldı ve çeşitli eğitimlerle beraber koçluk almaya başlamıştı. Ancak kendisini çok mutsuz hissettiği için kurumdan bağımsız olarak benimle iletişime geçti. Birkman sonuçlarına baktığımızda şaşırmıştım, finans ve ekonomi alanları mesleki anlamda onun için çok uygundu. Peki sorun neredeydi?

İlgi Alanları kısmında bir karışıklık gözüme çarptı, görsel sanatlara duyduğu ilgi çok fazlaydı. İdeal çalışma ortamına baktığımda da tek başına olmaktan, takımlardan bağımsız bir şekilde çalışmaktan hoşlandığını ve buna ihtiyaç duyduğunu, rekabet odaklı ortamlarda kendisini rahat hissetmediğini gördüm. Bir yol haritası çıkartmaya başladığımızda müzelerin, sanat merkezlerinin finans departmanlarından bahsetmeye başladık. Şimdi Washington’da yaşıyor ve belki bilirsiniz National Mall’da bir müzede tek başına tüm muhasebe ve finans işlerine bakıyor. Eski çalıştığı kurumsal firmada aldığı ücretten daha az almasına ve daha fazla sorumluluğu olmasına rağmen ilaç sektörü onun için doğru bir yer değildi.

Üçüncü ve son konu ise, bireylerin kendi ihtiyaçlarına ve ideal çalışma ortamı stillerine uygun olmayan yerlerde çalışmalarıdır. Doğru mesleği seçmiş ve hatta doğru sektörde bile çalışıyor olabilirsiniz, ancak eğer iş yeri ortamınız ihtiyaçlarınızı karşılamıyorsa burada sizin için doğru sayılabilecek bir durum yoktur.

Bunun tek çaresi kendi ideal çalışma ortam şartlarınızın, beklenti ve ihtiyaçlarınızın farkında olmaktır. Deneme yanılma ile kaybedilenler sizin yıllarınız ve gelişim potansiyelinizdir. Kurumların genel geçer algılarını, performans ve gelişim, iç kariyer planlaması, liderlik stillerini ve hatta beraber çalışacağınız kişileri ve ortamı sorgulamak bir çalışan olarak sizin en önemli haklarınızdan biridir.

Ev kiralarken bakmadan kiralamıyorsunuz değil mi? Üstelik para ödeyerek içinde olma hakkı edindiğiniz evde iş yerinizden daha az zaman geçiriyorsunuz. Neden çalışacağınız yeri de kontrol etmiyorsunuz?

Bu soruyu ilk kez bir seansta, danışanım mülakattan geldiğinde sormuştum. Bana İK uzmanından çekindiğini, o kurumda çalışmanın yıllardır hayalini kurduğunu ve eğer daha ilk mülakatta kurumu sorgularsa ikincisinin olmayacağından korktuğunu açıkladı. Kendisine orada çalışmanın nasıl bir şey olduğunu bilip bilmediğini sordum. Bilmiyordu. İşe alındıktan 8 ay sonra beni aradı ve çok mutsuz olduğunu, kendisine ait bir oda hayali kurduğunu ancak açık ofiste çalıştığını, konsantrasyonunu toparlayamadığını, takımına uyum sağlayamadığını anlattı.

Danışanımın Birkman Metodu sonuçları yalnız kalabileceği zaman ve yerlere ihtiyaç duyduğunu, bölünmelere, önceliklerinin değiştirilmesine ve seslere karşı hassas olduğunu, bunların onu strese sokacağını gösteriyordu. Çalışmaya başladığı kurum kültürü ve ortam ise onun ihtiyaçlarının tam tersi yönünde ilerliyordu. Eğer farkında olduğu ihtiyaçlarına göre sorularını sormuş olsaydı bugün tekrar iş arıyor olmayacaktı.

Oysaki emeğinizi, bilgi birikiminizi, fiziksel ve zihinsel becerilerinizi ve kazanımlarınızı kiralayacak olan kurumun size uygun olup olmadığını sorgulamak, bu yönde karar vermek sizin hakkınız. Bu konulara Türkçeleştirmesini yaparken çok keyif aldığım BOD Kariyer raporlarının özellikle İş Arayışınız, İş Arayışınıza Yaklaşım ve Mülakatlara Yaklaşım raporlarını anlatırken değineceğim.

No Comments

Post A Comment