Doğru Meslek Seç, Uzun Yaşa!

İsveçli araştırmacıların 156,000 kalp krizi vakası üzerinden yaptığı bir araştırmada kalp krizi oranlarının en yüksek olduğu günün Pazartesi günleri olduğu ve Pazartesi günleri hastanelerde diğer günlere oranlara %11 daha fazla kalp krizi vakası yaşandığı tespit edilmiş. Bunun yanında daha da şaşırtıcı olan çalışan gençlerin, haftanın ilk çalışma gününde orta yaş ve üstü çalışanlara oranla %20 daha fazla kalp krizi geçirdiğinin ortaya çıkması.

Bana sorarsanız bu durumu en iyi açıklayan ve çözüm getirmemizde yol gösterici olabilecek bir diğer araştırma sonucu da Gullop Poll’dan geliyor. 2017’de yapılan araştırmanın sonucunda çalışanların %85’inin yaptıkları işten nefret ettiği ortaya çıkıyor. Nefretin nedenleri ise değişiyor, kimi aldığı maaştan memnun değilken, kimi de çalışma ortam ve yöneticilerinden nefret ediyor. Ancak en büyük orana sahip dilimdeki cevap bunlardan çok farklı. Bireysel potansiyel ve yeteneklerini ortaya koyamadıkları pozisyonlarda, meslek alanlarında sıkıştıklarını belirtenlerin sayısı diğerlerine oranla çok daha yüksek. Bu durumda sanırım haftanın ilk çalışma gününde kalp krizi oranlarının neden diğer günlere ve tatil günlerine oranla daha fazla gerçekleştiğini anlamlandırmak çok kolaylaşıyor.

Gençlerde %20 oranında daha fazla gerçekleşmesini ise kendimce bir teori ile açıklayabilirim. Genç çalışanların çoğunun üzerine çok konuşulan x,y,z kuşağı farkından dolayı duruma dayanıklılıklarının çok daha düşük olduğunu düşünüyorum. Daha zor şartlara daha kolay uyum sağlayabilen x kuşağının bu anlamda avantaj sahibi olduğunu düşünebiliriz.

Gerçekten bu kadar zor olmak zorunda mı? Sağlığımızı, hayatımızı tehdit edecek seviyede mutsuz ve nefret dolu bir iş yaşantımız olması gerekiyor mu?

Tabii ki benim cevabım kocaman bir HAYIR!

Bu durumda sağlığımızı ve kalbimizi korumak için üç kategorideki yaş grubunda üç farklı yol izleyebiliriz.

Birinci kategori henüz üniversiteye yeni girecek olan ve/veya üniversitede okuyan ancak bölümünden emin olmayan öğrencileri kapsıyor. Meslek ve bölüm seçimi sırasında veya bölüm değiştirirken, Mesleki ve Davranışsal İlgi Alanları, İdeal Çalışma Stil ve Ortamı bilimsel olarak kanıtlanmış Birkman Metodu ile tespit edilerek kariyeri planlanabilir.

Bu şekilde öğrenci hem üniversitede okurken, hem de stajını seçerken ve ileride icra edeceği mesleğin temellerini atarken hedef odaklı, bilinçli ve en önemlisi sağlıklı bir yetişkin yaşantısına sahip olmak için gerekli zemini hazırlar.

İkinci kategori seçtiği meslek alanında çalışırken kendisini, araştırmanın da gösterdiği gibi sıkışmış ve yılmış hisseden grubu kapsıyor. Kariyer danışmanı/koçu meslektaşlarım bilir, genelde en sık rastlanılan ve en çok danışmanlık/koçluk alan, benzeri şikayetlerle meslek değiştirmek ve kariyer planını yeniden çizmek isteyen bu gruptur. Biraz da Birkman tarafından bakarsak belirli bir kariyer sonrasında koçluk ve danışmanlık yapmaya yönlenen birçok kişinin muhtemelen İkna ve Sosyal Servis skorları diğerlerine göre çok daha yüksek çıkacaktır. Ancak kendisini doğaya veren, organik tarıma başlayan bireylerin ise Dış Mekan Aktivitesi ve muhtemelen Bilimsel skorları çok daha yüksek olacaktır. Bu ilgi alanlarına, anlamlarına ve mesleki yaşantıya etkilerine sonraki yazılarımda detaylıca değineceğim.

Eğer ikinci kategorideyseniz ve kafanızda “ne yapmalıyım?” “tekrar nasıl başlarım?” gibi sorular varsa sizi baştan rahatlatayım. Gerçekten hiç endişe duymanıza gerek yok. Sil baştan yapmanıza gerek olmayabilir!!

Birkman Metodu skorlarınız sadece hangi meslek ve sektörde olmanız gerektiğini göstermez. Hele de günümüz şartlarında sil baştan yapmak, işten ayrılmak hiç kolay olmazdı. Birkman Metodu skorlarınız aynı zamanda pozisyonunuz gereği görev tanımınız içinde olan ve sizi sıkışmış ve stres altında hissettiren alanları da nasıl yönetebileceğinizi gösteren reçeteler sunar. Tabii ki eğer gerçekten kendiniz için çok sağlıksız bir yerdeyseniz, sektör ve/veya meslek değiştirme şansınız da varsa bence tadından yenmez. Ancak böyle bir şansınız yoksa, iş, görev ve iş ortamınıza nasıl daha farklı yaklaşabileceğinizi öğrenmek kalp krizi geçirmenize engel olabilir.

Üçüncü kategori ise çok yorulduğu çalışma hayatından emekli olmaya karar veren ancak bu yoğun tempodan sonra boşlukta kaldığında ne yapacağını bilemediği için arayış içinde olan bireyleri kapsar. Günümüz şartlarında yasal emeklilik yaşı geldiğinde emekliye ayrılan sayısını düşünürsek, bu kategorideki kişilerin çok az sayıda olduğunu görebiliriz. Ancak bu gurubun içinde bir de emeklilik yaşının gelmesini bir değişim, dönüşüm fırsatı olarak değerlendirenler var.

Birkman Metodu için “işe alımdan, emekliliğe” denmesinin en önemli sebeplerinden biri de mesleki yaşantının yasal olarak sona ermesinden sonra bireylerin mutlu bir emeklilik geçirmesi için yaşamlarını planlamalarına yardımcı olmasıdır. Ancak benim Türkiye’de deneyimlediğim kadarıyla, ekonomik veya psikolojik nedenlerle gerçek emekliliğe henüz geçmek istemeyen ancak, eski temposunda da çalışmak istemeyen emeklilerin yaşamlarının bu alanlarındaki iş-yaşam dengesini kurgulamalarına yardımcı olmaktadır.

Bu grup, Birkman Metodu skorları doğrultusunda fark ettikleri, iş yaşantılarında gerek pozisyonları, gerek sektör ve/veya çalıştıkları kurumun yönetim kültürü nedeniyle ortaya koyamadıkları güçlü yanlarını besleyecek ve potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri, emekli çalışma hayatının planını yaparak hem sağlıklarını koruyabilir hem de iş yaşantısından tam anlamıyla kopmadan emekliliklerinin keyfini sürebilir. Harika olmaz mıydı?

Siz hangi kategoridesiniz? İlgi Alanlarınızı ve İdeal Çalışma Ortamınızın özelliklerini biliyor musunuz? Sağlığınızı ve hayatınızı tehdit etmeyen bir meslek ve ortamda olmak için nelere ihtiyacınız var?

Birkman Metodu Mesleki ve Davranışsal İlgi Alanları’nı sonraki yazılarımda tek tek inceleyerek iş ve özel yaşantıya olan etkilerini, meslek seçimi ve kariyer değişimi alanlarındaki faydalarını anlatacağım.

Birkman Metodu’nu deneyimlemek, kendi İlgi Alanlarınızı, İdeal Çalışma Stil ve Ortamınızı keşfederek sağlığınızı ve kalbinizi korumak için bana 0535 899 9570’den ulaşabilirsiniz.

No Comments

Post A Comment